anasayfa hakkimizda linkler iletisim
   
   
   
SİTE PLANI
Şifa Nedir
Bireysel Hizmetler
Uygulamalar & Teknikler
Eğitimler
Psişik Korunma
Aura ve Enerji Alanı
Tamamlayıcı Yöntemler
Ruhsal Şifacılar
Yazılar
Kitaplar
 
 
 
   

REİKİ NEDİR?

(EVRENSEL YAŞAM ENERJİSİ)

 

Fadime ÇELİK

 

Reiki, çok eski tarihlerden beri Tibetli Budistler tarafından kullanılan bir şifa tekniği olarak kabul edilir. Öncelikle Japonya’da yaygınlaşmasında ve kullanılmasında bu tekniği ön plana çıkaran isim Mikao Usui’dir.

Reiki kavramı Japonca REİ ile Kİ sözcüklerinden oluşmuştur. Rei; spiritüel bilgelik - şuur anlamına gelir. Ki ise (Çince Çi, Sanskritca Prana) yaşam gücü, yaşam enerjisi anlamındadır. Ki, her varlıkta var olduğu kabul edilen, tüm yaradılışın devamını sağlayan evrensel enerji olarak tanımlanır. Bu enerji aslında, tarih boyunca prana, od, orgon, illiaster gibi çok farklı isimlerle tanımlanmış olan evrensel yaşam enerjisidir.

Yazar ve Reiki Üstadı Hiroshi Doi’nin söylediğine göre Reiki şifa tekniği, tarih öncesinde şamanlar tarafından geliştirilmiş gizli bir yöntemdir. Şamanlar bunu şifa ve rehberlik sunmak için, doğa ile denge kurmak için, şifacı atalarımız diye adlandırdıkları ruhsal rehberlerinden bilgi ve yardım almak için kullanmışlardır.

 

Reiki Şifa Tekniği

Reiki şifa tekniği, Reiki olarak tanımlanan evrensel yaşam enerjisi ile rezonansa geçmeyi ve bu enerjiyi fizik ve enerji bedenlere aktarmayı içerir. Reiki ile bağlantıya geçen her birey bu enerjiyi aurasına ve fizik bedenine aktarır. Bu nedenle hem enerji alanı, hem de fizik bedeni hayat enerjisi ile şarj olur.

Reiki uygulayıcısı bu enerjiyi, elleri aracılığıyla bir başka insanın enerji alanına ve fizik bedenine de aktarabilir. Fiziksel olarak yanında bulunduğu kişilere veya çok uzağında bulunan kişilere de şifa yapabilir. Reiki, ruhsal şifa uygulamalarında olduğu gibi, mekan sınırlaması tanımaksızın uzaktaki kişilere veya bölgelere de yönlendirilebilir.

Nispeten sağlıklı olan her insan ırk, dil, din ayrımına bakılmaksızın bu tekniği öğrenebilir. Reiki olarak tanımlanan enerjiyi iyileşme sanatı olarak kullanmaya başlayan her insan aynı zamanda yüzünü ruhsal dünyaya çevirir. Sadece bedenden ibaret olmadığını, ruhsal bir varlık olduğunu, karma yasasına tabi olduğunu, şuurunun ölümden sonra da evrimleşmeye, tekamül etmeye devam edeceğini öğrenmeye başlar.

Bütün bunlar, kişilerin o güne kadarki gerçeklik algısını değiştirir. Ne ekerse onu biçeceğini kavramaya başlayan bireyler daha pozitif tavır ve davranışlar içinde olmaya gayret eder. Bu gayret de bireylerin ruhsal olarak büyümelerine ve gelişmelerine son derece pozitif katkılar sağlar. Şifacılık öğreneceğim diye çıkılan yol, yaşadığım fiziksel veya zihinsel problemlere bir çare bulurum diye çıkılan yol kendini tanıma yolu, evrenle olan birliğini fark etme yolu olmaya başlar.

Reiki olarak tüm dünyaya yayılan bu şifa tekniğinin insanlığa en büyük katkısı, Reiki eğitimi alan insanlara ruhsallığını hatırlatması ve kendi içlerindeki şifa potansiyelini kullanabileceklerini göstermesi olmuştur. Psişik bir şifa tekniği olan Reiki, içinde bulunduğumuz bu çağda pek çok varlığın yönünü ruhsal dünyaya çevirmesine neden olmuştur.

Her ekolde olduğu gibi bu ekolün içinde de birbirinden farklı anlayışları olan ve birbirinden farklı uygulama pratiklerini öneren insanlar vardır. Önemli olan farklı anlayışlara takılmamak, anlayışların özünde ifade etmeye gayret ettiği ruhsal hakikatlere ve şifacılık ilkelerine odaklanmaktır. İşin aslını yani şifacılığın aslını öğrenmek, karşılaştığımız uygulama farklılıklarındaki faydalı teknik ve bilgileri ayırt edebilecek uyanıklığa ulaşmaktır. Bu farklılıklar aynı zamanda insanların sınanma şeklidir.

 

REİKİ’NİN TARİHİ

 

Mikao Usui

 

Reiki’nin babası olarak kabul edilen Mikao Usui 1865 yılında doğup 1926 yılında dünyadan ayrılır.
Usui’nin 4 yaşındayken Tendai manastırına gönderildiğine inanılır. Araştırmacılar burada uzun süre kaldığını, Qi Gong öğrendiğini ve şifa yapmaya başladığını öne sürer. Usui’nin tıp, tarih, psikoloji, dünya dinleri ve kültürleri hakkında geniş bir bilgi birikimi vardır. Değişik işlerde çalışır. İleri yaşlarda 3 yıl süren Zen Budizm’i eğitimi alır. 1922’de, Zen öğretmeninin tavsiyesine uyarak satoriye (ruhsal aydınlanmaya) ulaşmak için Kurama Dağında meditasyon yapıp oruç tutmaya karar verir.

21 günlük orucun sonunda satoriye ulaşır ve yaşadığı ruhsal tecrübenin, ruhsal aydınlanmanın sonucu olarak ellerindeki şifa gücünün varlığını keşfeder. Üstelik bu güç Qi Gong’daki güç gibi sınırlı değildir. İstenildiği anda o kaynaktan sürekli enerji alınabilmektedir. Artık kendi enerjisi tükenmeden kendine ve başkalarına enerji aktarabileceğini, şifa yapabileceğini anlar.

Reiki diye adlandırdığı bu enerjiyi önce kendisi üzerinde, sonra aile bireyleri üzerinde uygular. Aldığı başarılardan yola çıkarak Reiki şifa tekniğini geliştirir ve başka insanlara da uygulamaya başlar.

Daha sonra Usui Tokyo’ya taşınır. Adı “Usui Reiki Ryoho Gakkai = Usui Reikisi ile Şifa Yeri” olan bir klinik açar. 1923 yılındaki Tokyo depreminde yaralanan insanlara şifa elini uzatır. O insanların çoğuna kendilerine nasıl şifa yapabileceklerini anlatır. Bir süre sonra görür ki, insanların çoğu şifa tekniğini uygulamaz. Acı içinde kıvranmaktadırlar. Bunun üzerine bu tekniğin ancak isteyen kişilere öğretilmesi gerektiğine karar verir.

M. Usui’nin, ölümüne kadar 16 Reiki öğretmeni yetiştirdiği kabul edilir.

 

Mikao Usui, Reiki’nin Beş Prensibini şöyle ifade eder.

Bugün, özellikle bugün öfkelenme

Bugün, özellikle bugün endişelenme

Bugün, özellikle bugün dürüst ol

Bugün, özellikle bugün var olan tüm canlılara iyi davran

Bugün, özellikle bugün Tanrı’nın zengin hediyelerine müteşekkir ol.

 

                              

Chujiro Hayashi                                Hawayo Takata

 

Usui’nin yetiştirdiği öğretmenlerden biri Dr. Chujiro Hayashi’dir. 1878 doğumlu olan Hayashi, Usui öldükten bir süre sonra Usui’nin kurduğu birlikten ayrılıp Tokyo’da kendi Reiki kliniğini açar ve çeşitli hastalıklarda kullanılan el pozisyonlarını geliştirir. Hayashi 1941’de vefat eder.

Hayashi’nin yetiştirdiği öğretmenlerden biri olan Bayan Hawayo Takata, Reiki tekniğini batıya getiren ilk isimdir.

 

Hawayo Takata

 

1900 yılında Hawai’de doğan Takata genç yaşta eşini kaybedip iki çocuğu ile zorlu bir yaşam sürer. Akciğerleri hastalanır. Şifa bulmak için memleketi olan Japonya’ya döner ve bir hastaneye yatar. Doktorları ameliyat olması gerektiğini ama ameliyattan önce bünyesinin güçlenmesi gerektiğini söyler. Bu günlerin birinde içsel bir ses ona “ameliyata gerek olmadığını” söyler. Doktorlarına ameliyat olmadan iyileşme şansının olup olmadığını sorar. Onlar da Hayashi’nin kliniğinden söz eder.

Bayan Takata hastaneden ayrılıp Hayashi’nin kliniğine giderek günde iki kez olmak üzere dört ay şifa alır. Dört ayın sonunda hastalığından eser kalmaz. İki yıl boyunca Hayashi’nin kliniğinde kalıp hem Reiki öğrenir hem de hastalara Reiki uygular ve Reiki öğretmenliği sertifikasını alıp Amerika’ya döner.

Amerikada, Hilo ve Honolulu’da birer klinik açar. Hem şifa yapar hem de isteyenlere Reiki öğretir. Öğretmenlik için 10.000 dolar gibi yüksek bir ücret koyarak kendi katı kurallarını oluşturur ve 22 tane Reiki öğretmeni yetiştirir.

Bayan Takata öğrencilerine yazılı hiçbir belge vermez. Sembolleri öğretir ve yalnızca akıllarında tutmalarını ister. Ses kaydı yapmalarına izin vermez. Bu öğretmenlerin bir kısmı, Takata’nın katı kurallarını eleştirir. Takata’nın ekolünden ayrılıp kendi ekollerini kurarlar. Batı dünyasına bu şekilde ulaşan Reiki oradan da diğer kıtalara yayılır.

Mikao Usui, Reiki eğitimi için 6 aşama geliştirir. Birinci aşama 6, en yüksek aşama 1 numaradır. Mütevazı kişiliği ile tanınan Mikao Usui kendisini 2 numaraya yerleştirir.

Hawayo Takata ise, Usui’nin 6, 5, 4, 3 nolu aşamalarda öğrettiklerini Reiki 1 adı altında öğretir. Daha sonra Reiki 2 ve Reiki 3 diye tanımladığı eğitimlerle devam eder. Günümüzde Reiki eğitimlerinin derecelenmesi öğretmenden öğretmene farklılık gösterebilmektedir.

Günümüzde farklı isimler altında 30 farklı Reiki tekniğinin eğitimleri yapılmaktadır. Bu Reiki tekniklerinden bazılarının isimleri şunlardır.

Mari el, Radyans Tekniği, Raku Kei, Tibet Reiki’si, Karuna Reiki, Gökkuşağı Reiki, Altın Çağ Reiki’si, Reiki Jin Kei Do, Satya Japon Reiki’si, Chho Reiki, Jinlap Reiki’si, Seichim, Saku Reiki, Mavi Yıldız Reiki’si, Reiki Artı, Kundalini Reiki, Modern Japon Reiki’si vs. dir. İsimleri farklı olsa da her birindeki temel prensipler aynıdır.

 

Genel Reiki Eğitimleri

 

Bazı öğretmenler üç aşamalı, bazı öğretmenler beş aşamalı eğitim vermektedir. Üçüncü aşama veya beşinci aşama öğretmenlik eğitimi olmaktadır.

 

1. Derece Reiki eğitimlerinde genel olarak, Reiki’nin ne olduğu, tarihçesi, dünyaya nasıl yayıldığı anlatılır. Çok özet olarak aura ve şakraları dengeleme tekniği anlatılır. Bireyin kendine ve başkalarına Reiki yaparken kullanacağı el pozisyonları öğretilir. Şifa sırasında dikkat edilecek hususlar anlatılır. El, göz ve nefesle şifa enerjisinin aktarılabileceği söylenir ve 1. derece uyulmaması yani inisiyasyonu yapılır

Uyumlama, Reiki öğretmeninin Reiki sembollerini kullanarak öğrencilerin enerji kanallarını açması olarak tanımlanır. Aslında uyumlama denilen şey, öğretmenin enerji alanı aracılığıyla alıp aktardığı enerjiler sayesinde, öğrencinin enerji alanının güçlendirilmesi ve meridyenlerinde akan enerjinin artırılmasıdır. Bu durum şifa eylemi sırasında da gerçekleşir. Yani uyumlamaya yüklenilen anlam, pek çok Reiki öğretmeni tarafından abartılmış durumdadır. Sanki o öğretmenlerin yaptığı uyumlama ritüeli olmasa o kişi şifacı olamaz gibi sunulmaktadır. Böyle bir şey yoktur. Şifacılık yeteneği hepimizin özünde mevcuttur. Çağlar boyunca Anadolu’da ve dünyanın pek çok ülkesinde yaşamış olan, okuyarak, üfleyerek, dokunarak şifa yapan adsız şifacılar Reiki mi biliyordu? Ya da Reiki sembolleri ile mi uyumlanıp şifacı olmuşlardı.

Bunları söylerken Reiki olarak adlandırılmış olan psişik şifa tekniğini küçümsüyor filan değilim. Kavramların içeriğinin doğru anlaşılmasından yanayım. Şifa eğitimi boyunca ve uyumlama sırasında öğrenciye akan enerji, öğrencinin süptil duyularını harekete geçirir. Gelen etkinin nasıl bir tesir olduğunu algılar. Akan enerji sayesinde zihnindeki ve bedenindeki rahatlama ve gevşemeyi algılar. Bu tecrübe önemli bir tecrübedir. İnancını artırır. Kendi kendine şifa yapmaya başladığında da benzer etkileri hissedince aldığı eğitimin ve yaptığı uygulamanın işe yaradığını fark eder. Bu tecrübe, “ be de şifa yapabilirim” inancını pekiştirir. Bu inanç da, kişilerin şifacılık yolunda ve kendini tanıma yolunda ilerlemesi için güçlü bir motivasyon olabilir.

Reiki eğitimlerinin en önemli tarafı uyumlamadan öte o eğitimde verilen bilginin kalitesidir. Şifacılığın ne olduğu, nasıl şifacı olunabileceği, güçlü bir enerji şifacısı olmak için gerekli olan yaşam stratejilerinin ne olması gerektiği, insan enerji alanı ve bu alanın güçlendirilmesine yönelik uygulamaların ne olduğunun anlatılması çok daha önemlidir. Yani eğitimin içeriği ve enerji şifacılığı prensiplerinin kavranması, enerjilerin nasıl yönlendirilebileceğinin pratik yapılarak öğrenilmesi daha önemlidir. Bakınız bu konuda dünyaca ünlü Reiki master’i ve yazar Hiroshi Doi ne diyor: “Sizin için önemli olan, bir Reiki master’in enerji kanalınızı açması değil, günlük yaşamda kendinizi geliştirmek için enerjiden nasıl faydalanabileceğinizi öğrenmektir.“

 

         

Hiroshi Doi Şifa Yaparken        Enerji Alanına Çalışma

 

2. derece Reiki eğitiminde 3 tane reiki sembolü öğretilir. Bu sembollerin nasıl çizileceği, hangi durumda hangi sembolün daha etkili olacağı bilgisi verilir. Şifacılık ile ilgili daha ileri bilgiler paylaşılır. 2. derece Reiki sembollerini kullanmanın Reiki enerjisi ile bağ kurmayı kolaylaştırdığı kabul edilir.

 

3. derece Reiki eğitiminde 4. sembol denilen master sembolü öğretilir. Şifacılığın daha ileri düzey eğitimleri verilir.

Reiki sembollerini her zaman kullanmak şart değildir. Özellikle şifa çalışmasına yeni başlayanlar belli bir süre sembolleri kullanabilir. Sembollerin yoğunlaşmayı kolaylaştırdığı varsayılır. Düzenli pratik yaptıkça niyet ettiğiniz anda enerji kendiliğinden akmaya başlar. O zaman sembollere gerek kalmaz. Önemli olan şifacının kendi enerji alan frekanslarını, hayat enerjisi ile, Reiki frekansı ile rezonansa girebilecek esneklik ve yoğunlukta tutması ve geliştirmesidir.

Reiki yapmak için meditasyon vs. yapmaya gerek yoktur ancak meditasyon ile derinleşip Reiki yapmaya başlarsanız enerjiyi daha yoğun çekersiniz. Reiki enerjisi ile rezonansa girdiğinizde ve ellerinizi koyduğunuzda, Reiki vücudun en çok ihtiyaç duyan bölgelerine kendiliğinden akar. Bu akış akupunktur meridyenlerinden olmak zorunda değildir. O her şeyden kaslardan, kemiklerden, organlardan vs. geçerek geçtiği bölgelerdeki düşük titreşimli enerjileri dağıtıp temizler ve alanı yüksek titreşimli enerjilerle yükler. Hücrelerin, organların enerjetik titreşimini güçlendirir.

Bazı şifacılar hastalıkların sebebi olan ve vücutta biriken enerjiye negatif Ki der. Şifacıların ise bedene pozitif Ki yükleyerek negatif Ki’yi dağıttığını öne sürer. Reiki enerjisinin özellikle taç ve kalp şakralarından vücuda girdiği kabul edilir.

 

             

Yedi Ana Şakra                   Aura ve Şakralar

 

Kalp şakrası sevgi enerjisinin ve şifanın merkezidir. Sevgi enerjisi ve acı çeken varlıklara yardım etme arzusu ile dolup taşan bir kalp bu enerjiyi ve şifayı kendi doğallığı içinde çevresine yayar. Psişik bir şifa tekniği olan Reiki her insan tarafından kolaylıkla öğrenilip uygulanabilir.

 

Reiki hakkında daha detaylı bilgi edinmeniz için öncelikle inceleyebileceğiniz eserler şunlardır:

 

   
 * Reiki’nin Temelleri,
Modern Reiki metodunun öncülerinden kabul
edilen Reiki Master Hiroshi Doi tarafından
kaleme alınmıştır.
Ege Meta Yayınları
 * Tüm Yönleriyle Reiki
William Lee Rand, Walter Lübeck ve
Frank Arjava Peter tarafından yazılmıştır.
Ege Meta Yayınları
 

                                                      

W. Lee Rand           Walter Lübeck            F. Arjava Petter

   
       

Sayfa başı