|
||||||||||||||||||||||||||||||||
|
ŞİFA VE DOĞAL İYİLEŞTİRME SANATLARI
Farklı şifa tekniklerini etkin bir şekilde uygulayarak
binlerce insanın şifa bulmasını sağlayan doğal iyileştirme sanatları,
insanın kendi sağlığının sorumluluğunu kendisinin üstlenmesi gerektiğini
önemle vurgular. İnsanın kendi sağlığının sorumluluğunu üstlenmesi için; 1. Bireyin yalnızca bilinç düzeyinde değil bilinçaltı düzeyde
de iyileşmeyi istemesi 2. Bireyin yaşadığı problemden kurtulması ve kalıcı bir
iyileşme için kendiyle, bu yaşamında edindiği olumsuz anılarıyla, uzak
veya yakın geçmişinden transfer etmiş olduğu anılarıyla - acılarıyla
yüzleşmeyi göze alması gerekir. Gerçekten de iyileşmeyi isteyen bireyin, ikinci maddede
bahsettiğimiz süreci yaşayabilmesi için çoğu zaman kendisine rehberlik
veya eşlik edecek bir danışmana ihtiyacı vardır. Danışman niteliğindeki
kişi bir şifacı olabileceği gibi, alanında yetkinleşmiş kişilerden
donanımlı bir eğitim almış danışmanlar, terapistler, hekimler de
olabilir. Sağlıklı bir beden ancak sağlıklı bir zihinsel, duygusal ve
ruhsal durumla oluşturulabilir. Sağlıklı bir zihinsel, duygusal ve
ruhsal durumda enerji alanı da sağlıklıdır. Enerji alanı sağlıklı olan
bireyin fizik bedeni de mükemmel bir şekilde çalışır. Bu ilkeyi kavramış
şifacılardan biri olan ve “uyuyan kahin” adıyla bilinen Edgar Cayce’nin
şifa okumalarının ” ruhu iyileştirmeden bedeni iyileştirmek kötü
olacaktır” diye başlaması boşuna değildir. Doğal iyileştirme sanatı olan çeşitli teknikler nasıl
iyileşme sağlar?
Doğal iyileştirme sanatı denilen teknikler; daha derin düzeyde ruhun
ataletini kırarak onu devinime, değişime zorlar ve zihni özgürleştirir.
Zihinsel farkındalığı takılıp kaldığı anıdan, acıdan yenileştirici,
güçlendirici farkındalıklara yönlendirir. Olaylara başka açılardan
bakmayı ve zihinsel yaratıcılığı devreye sokar. Hiçbir anı ve acının
sonsuza kadar zihin alanında tutulmasına gerek olmadığını kavratır. O
acının, o travmanın bireye ne kazandırdığı fark ettirilir. Değişim ve
gelişim ruhsal büyüme için kaçınılmazdır. Her ruh eninde sonunda bu
değişimleri bizzat kendi irade ve isteğiyle yaşaması gerekliliğini
bilir. Ona bu gereklilik hatırlatılır. Doğal iyileştirme sanatı denilen teknikler bireyin enerji
alanında bulunan ve enkarnasyondan enkarnasyona (doğumdan doğuma)
taşınan enerji bloklarını da dağıtıp enerjilerin serbestçe akmasını
sağlar. Bireyin bilinç alanında, titreşimsel seviyede değişime ve daha
süptil enerjilerle güçlenmeye neden olur. Ruhun potansiyel güçlerinin
fizik üzerindeki etkinliğini artırır. Doğal iyileştirme sanatı olan tekniklere; enerji şifacılığı,
psikosentez, telkin, imgeleme, psikanaliz, NLP, EFT, meridyen
terapileri, beden terapisi, regresyon terapisi örnek verilebilir. Pek çok hastalık batı tıbbının geliştirdiği teknik ve
ilaçlarla iyileşirken, bazı hastalıklar, ağrılar, problemler batı
tıbbının olanaklarıyla iyileşmemektedir. Ruhu kabul etmeyen batı tıbbı,
doğal olarak ruhsal tedavi yöntemleri diyebileceğimiz doğal iyileştirme
sanatlarını da uzun bir süre kullanmamıştır. Ancak son yıllarda bazı
hekimlerin, psikologların, psikiyatrist ve terapistlerin yukarıda
saydığımız teknikleri uygulayarak elde ettikleri başarılar bu
alanlardaki çalışmaları giderek daha yaygın kılmaktadır. Sağlığı yeniden kazanmak,
çoğu vakada, bireyin bilinç dışında yatan ve hastalığa neden olan
sebeplerin bilince çıkarılması ve zihindeki değişimlerin fizikteki
yansımalarına dayanır. Terapiste veya şifacıya düşen ise, bilince
çıkarma ve zihinsel değişimleri sağlama sürecini destekleyen bir
yardımcı, bir eşlikçi olarak hareket etmektir. Hasta ve terapistin aynı
amaç için çalışıyor olması iyileşme sürecini hızlandırır. Sağlığın
gerçek anahtarı, arzu ya da ihtiyaçla sınırlanmış bir zihin değil,
huzurlu ve farkında olan bir zihin halidir. Doğal iyileştirme sanatlarında bedendeki rahatsızlıklar
belirtiler olarak değil bir süreç olarak görülür ve bütüncül bir
yaklaşımla, rahatsızlığa yani sonuca değil sürece yayılmış bulunan
sebeplere ulaşılır. Bu sebepler ister psikolojik ister zihinsel olsun,
ister mikrobik isterse dengesiz bir yaşamın getirisi olsun, isterse
geçmiş hayatlardan bu hayata aktarılmış karmik izler olsun insan enerji
alanında etkiler bırakır. Enerji alanında iz bırakan tüm etkiler bireyin
enerji bedeninin olağan titreşim hızını düşürür. Enerji alanını
daraltır. Şakra ve meridyenlerde tıkanıklıklara, bozunmalara,
yırtılmalara vs. neden olur. Sebepler yerlerinde durdukları sürece yalnızca sonuca yani
hastalığa odaklı yapılan tedavi ve terapi süreçlerinde kalıcı olması
istenilen iyileşme elde edilmeyebilir. Örneğin çocukluğunda bir
yetişkinin şiddetine maruz kalan bireyin zihin alanında, o anda
hissettiği her tür duygu (korku, öfke, çaresizlik, sıkışmışlık,
yetersizlik vs.) kayıtlıdır. Yaşadığı şiddetin duygusuyla beraber,
fotoğrafları, vizyonları da kayıtl����dır. Birey bilinç dışında
tuttuğu bu travmanın varlığını,
duygu şiddetini günlük bilincinde hiç anımsamıyor olabilir. Ancak
bilinç dışındaki bu kayıtlar içten içe bireyin enerji sistemine zarar
vermeyi sürdürür. Ne zaman bu travmayı çağrıştıran bir duruma tanıklık
etse veya yaşasa bilinç dışındaki etkiler enerji sistemini yıpratmayı
hızlandırır. Enerji sisteminin bir katmanındaki bozulma,
enerji alanının diğer katmanlarına ve en sonunda fizik bedene
hastalık şeklinde yansır. Yaşanılan her çağın özgün koşulları olmuştur. Günümüzün de
özgün koşullarını hep birlikte yaşamaktayız. Beş-on yıl önce adını bile
duymadığımızı çeşitli teknikler ülkemizde de bilinir ve uygulanır
olmuştur. Bu sevindirici gelişmeleri takip etmek, alanında yetkinleşmiş
kişilerin eğitimlerine katılmak, danışmanlık almak gibi imkanlar
içerisindeyiz. “Ben bu enkarnasyonumu, bu çağın bana sunduğu olanaklarla
ruhsal gelişimim için maksimum faydayla geçirmek istiyorum” diyenlerin
hizmetinde olabilecek doğal iyileştirme sanatları ülkemizde de başarıyla
uygulanır olmuştur. Hangi ekollerden, hangi terapi tekniklerinden, ya da hangi şifa tekniklerinden destek alabileceğimizi araştırmak, bilgi edinmek, alanlarında uzmanlaşmış danışmanları arayıp bulmak da kendi sağlığımızın sorumluluğunu üstlenip üstlenmememize bağlıdır. |
|||||||||||||||||||||||||||||||