DAVETSİZ ENERJİLER
Fadime ÇELİK
Bir insanın enerji alanında bulunan ve kaynağı farklı olup o insana
ait olmayan çeşitli enerji formlarına davetsiz enerjiler (spirit
attachment) ya da ruhsal eklentiler denir. Ruhsal eklentiler de kendi
içinde sınıflandırılabilmektedir.
Bir insanın enerji alanında bulunan davetsiz enerjiler örneğin
başka birine ait bir “düşünce formu” olabileceği gibi, “öfke, kızgınlık,
kıskançlık” şeklindeki duygusal bir formda da, fizik olarak dünyaya
bedenlenemeyen başka yaşam formları şeklinde de olabilir.
Ölmüş olduğu halde herhangi bir nedenle ışığa gidemeyip psişik
atmosferin dünyaya yakın kısımlarında kalmış olan “bedensiz bir varlık”
formu şeklinde de olabilir. Klasik ruhçulukta kullanılan obsesyon,
ruhsal posesyon gibi kavramlar daha çok “bedensiz bir varlık” formu için
kullanılır.
Bu enerji formları bir insanın enerji alanına daha önceki
hayatlarının birinde tutunmuş olabileceği gibi bu hayatındaki herhangi
bir yaşta da tutunabilir. Kimi vakalar bu tip enerjilerin doğumdan hemen
sonraki bir aşamada tutunabildiğini gösterirken, kimi vakalar hayatın
daha ilerideki yaşlarında tutunabildiğini göstermektedir.
Bu bir enerji meselesidir ve bu enerjiler, enerji alanına
tutundukları kişiyi öyle veya böyle bir şekilde etkiler. Bazı kişiler bu
etkilerin ne olduğunun farkında olabilirken bazı kişiler hiç farkında
değildir. Farkında olunmasalar da herhangi bir nedenle
tetiklendiklerinde tutundukları kişinin psikolojik tutumlarını, sağlık
durumlarını etkileyebilir.
Açıklanamayan yorgunluklar, gerçek bir deneyimden kaynaklanmayan
yersiz korkular, depresyon, bağımlılıklar, kaygı, kendine ait olmayan
bir gücün etkisiyle normalde yapmayacağı bir şeyi yapma dürtüsü, ani ruh
hali değişimleri ve somatik semptomlar davetsiz enerjileri işaret
edebilir.
Psişik kişilere, durugörürlere göre psişik atmosferin birçok
bölgesinde bahsedilen enerji formları vardır. Ancak bazı bölgeler belli
enerji formlarını veya bedensiz varlık formlarını daha çok barındırır.
Bu tip enerjiler veya varlık formları barlarda, hastanelerde, derin
üzüntülü insanların bulunduğu mekânlarda, savaş alanlarında, çok fazla
insanın öldürüldüğü veya öldüğü yerlerde, kızgınlığın olduğu yerlerde,
sık sık trafik kazası gerçekleşen bölgelerde daha çok bulunurlar.
Bedensiz varlık formlarının yaşayan bir insanın enerji alanına
tutunma niyetleri pozitif veya negatif olabilir. Pozitif niyetle
yapışanlar genellikle o kişiden yardım alabileceği düşüncesindedirler.
Örneğin evine veya atalarının yanına gitmek istemektedir ancak yolunu
kaybetmiştir, o kişinin kendisine yardım edebileceğini hisseder. Negatif
niyetli olanlar ise yaşayan kişinin bedeni aracılığıyla mesela intikam
duygusunu hayata geçirmek ister. Ya da o kişi aracılığıyla yemek, seks,
alkol, uyuşturucu gibi alanlarda bir tatmin elde etmeye çalışır.
Bazıları da yaşarken kötülük ettiği için inanç sistemi gereği cehenneme
gitmekten korkar ve ne olursa olsun aşağıda kalmak ister.
Özetle, bu hayatta utanacak bir şey yapan varlıklar, öldükten sonra
cehenneme gideceğine dair korku içinde olanlar, herhangi bir nedenle
dünyadan ayrılmak istemeyen varlıklar, trafik kazası, saldırıya uğrama
gibi ani ölümlerde şok içinde bedenden ayrılan varlıklar, savaş
meydanlarında, terör saldırılarında, deprem ve doğal felaketler
sırasında ölenler ve ışığa gidememiş olan varlıklar enerji formu olarak
yaşayan kişilerin enerji alanlarına bağlanabilirler.
Benzer Benzeri Çeker
Davetsiz enerjiler rastgele bir şekilde herhangi bir insana
bağlanmazlar. Bağlantılar, yaşayan kişilerin enerjetik savunma
mekanizmalarının yani enerji alan frekanslarının düşük olduğu zamanlarda
gerçekleşir. Enerji seviyemizin dengeden uzaklaştığı zamanlarda bu tip
varlıkların gelmesine vesile olacak ortamı hazırlamış oluruz. Enerji
seviyemiz yeterince güçlü ve dengedeyse bu enerji formlarının bize
tutunması çok kolay değildir.
Benzer titreşimler birbirini cezp eder. Bu nedenle bu tip enerjetik
girişimler veya o enerjinin kancalanması sadece davetsiz enerjinin
sorumluluğu değildir. Yaşayan kişinin içinde bulunduğu ruh hali veya
duygu durumunun yaydığı titreşimler, benzer titreşimlerde olan enerji
formlarını kendine cezp eder. Örneğin korku titreşimleri yayan birine
korku unsuru baskın olan bir davetsiz enerji formu tutunur. Kızgın
birine de kızgınlık unsuru baskın olan bir enerji formu tutunur. Negatif
enerji negatif enerjiyi çektiği için kaygısı, korkusu, üzüntüsü,
yalnızlık hissi çok yoğun olanlara bu tip enerjilerin tutunma olasılığı
daha çoktur.
Davetsiz enerjiler konusunda çalışabilecek donanıma sahip olan
kişiler bu tip enerjileri teşhis ve tedavi edilebilir. Tedaviden kasıt
bağlanmış olan enerji formunun ne zamandan beri orada bulunduğunu, hangi
nedenle bağlı olduğu kişiye geldiğini anlamak ve hem o enerji formunu
hem de bu forma ev sahipliği yapan kişiyi şifalandırmaktır. Bu ikisi
arasındaki çekimin sebebi olan ortak hissi, duyguyu veya inancı anlamak
ve her ikisine birlikte rehberlik edip bu ortak yaşama artık son
verebilecekleri ve daha özgür olarak yaşamlarına devam edebilecekleri
konusunda onları ikna etmektir. Davetsiz enerjiye yol göstermek, gitmesi
gereken alana ulaşmasını sağlamaktır. Ulaştığı alan ruhsal dünyanın daha
aydınlık bölgeleri olabileceği gibi atalarının veya varlığının daha
büyük ölçeğinin bulunduğu boyut da olabilir.
Elbette ki bu tip davetsiz enerjilerle, varlık formlarıyla uğraşmak
çok da kolay değildir. Bir kısmı kolaylıkla ikna olurken bir kısmı
gitmemek için elinden geleni yapabilir. Tabi bu arada danışan
konumundaki kişinin içsel tutumu da çok belirleyicidir. Bazı danışanlar
bu enerji formlarının kendilerine kazandırdığını zannettiği çeşitli
tatminler veya güçler nedeniyle onları bırakmak istemeyebilir. Danışan
istemiyorsa o varlık gitse bile benzer nitelikteki başka bir varlık veya
varlıklar grubu gelip eklenebilir. Sonuçta bu danışanın seçimidir. Kimi
insanlarda tek bir varlık veya enerji formu olabilirken kimi insanlarda
ise birden fazla olabilir.
Kimi durumlarda varlığı veya enerjiyi uzaklaştırmak çözüm gibi
görünebilir ama en temelde yapılması gereken şey danışanı şifalandırıp
güçlendirmektir. Danışandaki korkuyu veya yalnızlık duygusunu gidermek
ve diğer enerji formlarına cazibe yaratan tutumları iyileştirmek, enerji
alanını güçlendirmek gerekir. Danışana kendini nasıl koruyabileceği
hakkında bilgi vermek gerekir.
Ruhsal eklenti gittikten sonra bazı danışanlar; boşluktayım,
kendimi çok yorgun hissediyorum, içim çekilmiş gibi, uykum var
diyebilir. Sonraki birkaç günde de enerji alanı kendini yeniden
yapılandırırken yorgunluk, uyuma isteği gibi birtakım haller
yaşayabilir. Bu hallerin hiçbir tehlikesi yoktur. Fiziksel bir
ameliyattan sonra bedenin kendini onarması gibi bu durumda da enerji
alanı kendini onarır. Bazı danışanlar ise tamamen doldum, şimdi kendimi
tam ve bütün hissediyorum, içimi neşe ve mutluluk kapladı diyebilir.
Adeta görünmeyen bir yükten kurtulma ve hafiflik hisseder.
Davetsiz enerjilerden korunmak için günlük yaşam uygulamaları
içinde alan ve mekan temizliği yapmak, iyi bir şekilde topraklanmak,
dengeli beslenip düzenli uyuyarak enerji alanını güçlendirmek, psişik
korunma tekniklerinden yararlanmak, özdeşleştiğimiz negatif hal ve
duyguların farkına varıp bu hallerin dışına çıkmaya gayret ederek,
negatif duyguların enerjisinden arınmak, kendi kendimize baş
edemediğimizde de profesyonel yardım almak gerekir.
Aşağıdaki iki vakada, davetsiz enerjilerle yaptığım çalışmalardan
ikisini özet olarak okuyacaksınız.
Vaka 1:
Danışanın gelme sebebi ve ilk seansa gelirkenki izlenimleri şöyle:
“Zaman zaman bir anda her şey kontrolümden çıkacakmış gibi hissediyorum.
İçimi sebepsiz bir korku sarıyor. Mesela araba kullanırken bir anda her
şey sona erecekmiş gibi bir korkuyla ürperiyorum. Çok iyi yüzme bildiğim
halde denizde yüzerken bazen müthiş bir korku hissediyor ve hemen kıyıya
çıkıyorum. Küçükken asla yalnız kalmak istemezdim. Yalnız kalmaktan çok
korkardım. İçimde bana ait olmayan bir güç var sanki. İlk seansa
gelirken bu güç beni geri dönmeye ikna etmeye çalıştı. Sanki ayaklarım
geri gitmek istiyordu. İlk seansa gelirken yalnız olsaydım sanırım size
gelemezdim. Birlikte geldiğim arkadaşıma gitmeyelim, içimde gitmememi
söyleyen bir şey var dedim. Arkadaşım koluma girerek beni buraya adeta
sürükleyerek getirdi.”
Çalışmanın Özeti: Danışan, Eski Mısır zamanındaki kiliselerin
birinde yaşayan genç bir rahibe. Kilisede güç sahibi olan bir rahip
acımasız ve korku saçan biri. Genç rahibelerden biri bu rahipten hamile
kalıyor. Rahip ve işbirliği yaptığı yaşlı bir rahibe, hamileliğin ortaya
çıkmaması için genç anne adayını kilisenin altındaki mahzene indirip
öldürüyorlar. Öldürülen anne adayının ruhu korku ve şok içinde. Bebeğine
zarar verdikleri için çok kızgın. İntikam duygularıyla dolu. Bebeğine
zarar veren kişilerden intikam almak isteğiyle dolu. Bebeğinin ruhuyla
birlikte karanlıkta kalıyor ve ışığa gidemiyor.
Onlardan intikam almak için aynı kilisede yaşayan ve korku içinde
olan genç bir rahibeye yani bana gelen danışanın o hayattaki enerji
alanına tutunuyor. Ancak bulunduğu yerde de onlardan korkmaya devam
ediyor. Bağlandığı yerden ayrılırsa gittiği yerde de onların kendisini
bulacağını ve zarar vereceklerini düşünüyor. Tutunduğu enerji alanında
hayatlar boyu varlığını sürdürüyor. O rahip ve işbirliği yaptığı
rahibeden hala korkuyor. Onlar çok kötü niyetlilerdi. Beni karanlığın
kapısında bekliyorlar diyor. Bağlandığı enerji alanından ayrılırsa
onların kendisine zarar vereceklerini düşünüyor. Bu nedenle ayrılmak
istemiyor. O rahip ve işbirliği yaptığı rahibe de ışığa gidememişler,
karanlık bir enerji formu olarak aşağı bir boyutta asılı kalmışlar.
Seansta; bebeğin, annesinin, rahip ve işbirliği yaptığı rahibenin
ruhları teker teker ikna edildiler ve ışığa gittiler. Danışan, ruhsal
eklentinin kendisiyle ortak duygusu olan korkuyu ve intikam isteğini
keşfetti. Bu korku ve intikam hislerinin enerjisini bırakması ve enerji
alanının güçlenmesi temin edildi. Çalışmanın üzerinden bir buçuk ay
geçtikten sonra yaptığımız kontrol çalışmasında danışanın gayet iyi,
enerji alanının temiz olduğu anlaşıldı.
Vaka 2:
Danışan çok iyi yüzme bildiği halde denize açılmakla ilgili
korkuları varmış. Özellikle dalgalı denizler onun için ürkütücü imiş.
Yaz tatilinde gemiyle bir deniz yolculuğu yapıyor. Yolculuk sırasında
bir ara küçük bir fırtınaya yakalanıyorlar ve çok korkuyor. Dönüşte baş
dönmeleri ve mide bulantısı başlıyor. Doktora gidiyor ve tüm tetkikler
yapılıyor ancak fiziksel olarak herhangi bir sebep bulunamıyor.
Danışanın enerji alanını tararken enerji alanına tutunmuş olan iki
tane bedensiz varlık formu algıladım. Korku içindeydiler. Onlarla
telepatik olarak konuştuğumda çok uzun zaman önce denizci olduklarını,
bir fırtınada gemilerinin battığını ve öldüklerini söylediler. Nereye
gideceklerini bilememiş, yollarını kaybetmişler. Denizin altında sıkışıp
kalmışlar. Kötü niyetli olmadıklarını sadece yollarını bulmak
istediklerini, artık bu sıkışıp kaldıkları yerden gitmek istediklerini
söylediler.
Danışanım davetsiz enerjiler meselesini bilen biri olduğu halde ona
bu algılarımdan hiç bahsetmedim. Kendi yöntemlerimle o varlıkların ışığa
gitmelerine rehberlik ettim ve onlar da neşe içinde gittiler. Daha sonra
da danışanımın enerji alanını güçlendirdim. Bu çalışmanın ardından baş
dönmesi ve mide bulantıları bitti ve bir daha da tekrarlanmadı. Bu
tecrübe danışanımın kendi alanındaki korkuları fark etmesine ve onlar
üzerinde de çalışmasına neden oldu.
Bu vakada da danışan ve ona bağlanan davetsiz enerjilerin ortak
noktası korkuydu. Ancak danışanımın ruhsal konuları biliyor olması,
gerektiğinde yardım alabilecek olması da artık ışığa gitmek isteyen ve
kendilerine yardım edebilecek birilerini arayan bedensiz varlıkların
gelmelerine neden olmuş olabilir.
Özetle davetsiz enerjiler tutunduğu kişiyle aynı rezonanstaysa
gelip tutunuyor veya kancalanıyor. Yani kancalanan ve kancalanmasına
izin veren birbirlerini çekiyorlar. Diyelim ki bir insan çok öfkeleniyor
ve bağırıp çağırıyor. Ondan sonra da diyor ki bana tutunmuş olan
bedensiz varlık veya bu enerji beni öfkelendiriyor, o yüzden
bağırıyorum, bu onun suçu. Tabi ki ruh veya tutunan enerji öfkeli
olabilir ama kişi kendi içinde, kabul etmese de nerede öfkeli.
Bilinçaltındaki veya enerji alanındaki öfkenin sebebi ne?
Aslında kancalanan ruhlar veya yapışan davetsiz enerjiler bir
anlamda bize hizmet ediyorlar. Çünkü bizim farkında olmadığımız
parçalarımızı fark etmemizi sağlıyorlar. Bu iki taraflı bir süreç. Onlar
bize yardım ederken biz de onlara yardım ediyoruz. Örneğin kişisel
gelişime yönelik çalışmalar yapabiliriz. O zaman enerjimiz,
titreşimimiz, vibrasyonumuz değişir. Belki o zaman ruhla veya davetsiz
enerjilerle aynı titreşimde olmayız. Bu durumda da onların tutunacağı
zemin kalmaz. O zaman ruh veya davetsiz enerji tutunduğu alandan ayrılıp
yoluna devam edebilir, yani gidebilir.
Yararlanılan Kaynaklar: Jeffrey Ryan & Janet Cunningham’ın eğitim
notları
Mark Wenthworth’un workshop notları
|