anasayfa hakkimizda linkler iletisim
   
   
   
SİTE PLANI
Şifa Nedir
Bireysel Hizmetler
Uygulamalar & Teknikler
Eğitimler
Psişik Korunma
Aura ve Enerji Alanı
Tamamlayıcı Yöntemler
Ruhsal Şifacılar
Yazılar
Kitaplar
 
 
 
   

BİR SEVGİ YANITI

(The Love Response)

 

Dr. Eva Selhub

 

RM: Dr.Eva Selhub sevginin bizi nasıl şifalandırdığını çok kesin biyolojik mekanizmalar aracılığıyla gösteriyor. Bu Eva’nın kitabı olan Sevgi Yanıtı’nın (The Love Response) ön yüzünde Deepak Chopra tarafından onaylanıyor. On yıldan fazla bir zaman önce, bir medikal doktor olarak Eva’nın yaşamı kâbusa dönmüştü. Bu, hem AIDS hem de Hepatit C olan bir hastanın iğnesinin batmasıyla 1996 da başladı. Bu iyileşme krizinin başladığı ancak kariyer kriziyle devam eden bir zamandı. İnsanları iyileştirmek yerine, günlük rutininin bürokratik sıkıntı haline geldiğini ve hastasına yardım etmek için doktorlara verilen 5–7 dakikanın ellini kolunu bağladığını fark etti. Cesur bir karar vererek tıbbı bıraktı ve sevgi ile şifa vermeyi öğrendi. 

RM: Tıp geçmişiniz hakkında birazcık konuşalım çünkü kulağa çok acı verici ve yaşamınızda birçok düzensizlik yaratmış gibi geliyor ve “Bu Dünyayı kurtaracağız” düşüncesiyle başlayan birçok müthiş MD için de bunun böyle göründüğünü düşünüyorum fakat gerçekte neler oluyor?

ES:  Evet, haklısınız. Yani hepimiz doktor olmanın çok yüceltici olduğu düşüncesiyle başlıyoruz ve bilirsiniz “O bayan bir doktor” ve “ O adam bir doktor”.  Ve bu tam anlamıyla yüceltici bir mevkidir.  Fakat gerçekte böyle değil; artık değil sadece Planlı Hizmet’in tıbbı ve yaşadığımız çekişmeli dünyayı devralma türünün bir yolu dolayısıyla bu çok korku temelli. Doktorlar, acaba onlara dava açılacak mı ya da birisi hoşa gitmeyen bir şey yazacak mı ve yanlış tedavi öngördüklerini söyleyecek mi diye endişelenirler.  Ya da bilirsiniz, bu testi yaptır diye ima edemez ve emredemez ve günde 30–40 hastaya bakmak için tam olarak 5 dakikası vardır aksi takdirde maaşı kesilir, bana olan da buydu aslında. Ve bu gerçekten benim tasarladığım; onları zamanla tanıdığın; onlar hakkında her şeyi bildiğin, onların bütün yaşamı için şu ya da bu şekilde birlikte çalıştığın ve sağlıklı olmalarına nasıl sağlıklı olunacağını öğretmeye yardımcı olmak için gerçekten zamana sahip olduğum tıp türü bu değildi. Ve her iki sonuçta da hastalar doktorlara, onların her şeyi düzeltebilen Tanrı olduklarını düşünerek gittiklerini düşünüyorum ve bilirsiniz onlar  “Kendimi iyi hissetmiyorum bana bir ilaç ver” derler.  Ve doktorlar tam olarak onları neyin düzelteceğini bildiklerini sanırlar. Ve onlar (doktorlar), hastaların çok bitkin ya da çok yorgun ya da çok stresli olduklarını düşündükleri için hatta başka ne olabilir ki diyerek onlara sadece ilaç verirler. Ve bunun yerine bilgi almak için zamanları yoktur. Onların kendileri de streslidirler.  Ve şimdi siz hastanın mutsuz ve sıkıntılı olduğu bu kısır döngüsüne sahipsiniz.  Onlara dava açılacağı ve başka bir şey yapmak için yeterli vaktinin olmamasından dolayı bir doktorun mutsuz ve korku içinde olduğunu biliyorsunuz ve bu gerçekten kötü bir durum. Doktorlar sürülerden ayrılırlar ve bu benim yaptığım şeydi; ben ayrıldım. International Medicine’de çalışıyordum ve ayrıldım; bunu daha fazla yapamazdım. Panik ataklarım oluyordu.

RM: Evet bunun hakkında kitabınıza yazdınız ve bu ilginç çünkü bu olaydan sonra size olağanüstü bir şey oldu.  Bu ilginç çünkü şuan geçerli olan paradigmaya göre; baskı altında, korkan ve her gün yapmaya zorlandıkları şey yüzünden zarar görmüş, beş dakika içinde onları iyileştirmenizi bekleyen insanlara sahipsiniz.  Ve hala tüm gücümüzü bu duruma yönlendirmemiz için tüm ulusun ve tüm Batı dünyasının enerji dolu insanlarına sahibiz.

ES: Bu doğru.

RM: Zaman içinde sizi bu noktaya getiren gözlemlerinize göre, uzun süre doktorların gözetiminde hasta olmasına rağmen, hastada daha fazla bir şey aramayı seçmemesini sağlayan nedir?

ES:  Evet, hatırlayın herkes, her insan, Amerika’nın başkanı ya da başka büyük bir ülkenin başbakanı ya da bilirsiniz çöp toplayıcısı, ev hanımı, çocuk ya da yaşlı olsa da her şey iyi olacak diye söylemek ister.  Herkes parlak zırhlı bir şövalyenin gelip her şey iyi olacak, bununla ben ilgileneceğim diye söylemesi fikrine sarılmak istiyor.  Herkes bunu istiyor.  Hepimiz bir anlığına bu sorumluluğa sahip olmamayı istiyoruz. Demek istediğim, bu gerçekten Sevgi Yanıtı’nın benzeridir. Hepimiz bunu istiyoruz çünkü herkes doktora o kişinin kendilerine her şey iyi olacak diye söylemesi umuduyla arzusuyla gidiyor.  Yani biliyorum çünkü kullandım bunu; kötü bir deneyim yaşadığım sıra başhekim ile yaptığım da buydu.  Ondan “ Her şey iyi olacak” diye söylemesini istedim. Ve yapmadı; her şey iyi olmayacak dedi.  Bilirsiniz bu benim duymayı istediğim şey değildi. Ve doktorlar bu tip bilgiler vermeyi sevmezler çünkü parlak zırhlı şövalye olma ihtiyacı hissederler; onların kurtarmaya ihtiyaçları vardır.

RM: Evet.

ES:  Bu nedenle başkalarını korumak ve düzeltmek için bir baskı hissederiz ve daha sonra birinin bizi düzeltmesine arzu ve ihtiyaç duyarız ve bu işe yaramaz; kedi kendimizi iyileştirmeyi, kendi kendimizi iyileştirmek için beceriler kazanmayı öğrenmemiz gerekiyor.  Daha sonra, bir doktor bu iyileşme sürecine katılabilir. Dolayısıyla, iyileşme sürecine giden yolda kültürümüzün bir parçası olan yanlış bir kafa yapısına sahibiz. Fakat bunun insan olmanın da bir parçası olduğunu düşünüyorum.

RM:  Bu insan olmanın bir parçası. Size ne olduğu hakkında konuşalım çünkü 28 yaşlarındayken bazı deneyimler geçirmişsiniz.

ES: Bu doğru.

RM: Aslında, gerçekten sizin dediğiniz gibi ciddi uykusuzluk, nöbet sırasında yorgunluk korkunç bir başlangıç. Bilirsiniz, “Ben kahramanım; Ben süper kadınım; Uyanacağım, hadi internler uykuya.”İki dakikalık uykuya sahip oldunuz ve kalkıp bir duruma karşılık vermek zorundaydınız. Başka neler olduğunu anlatır mısınız?

ES: Evet, yıl 1996 idi, Boston City Hospital Yoğun Bakım Ünitesi’nde stajyer doktordum, bütün tedavi edilenlerin sabit, kronik bir virüs olan HIV kapma olayından önceydi ve saat sabahın 2’siydi; kendi kendime prosedürü uygulamaya başladım çünkü intern uykuma engel olmuştu.  Hasta öksürmeye başladı; o solunum cihazına bağlıydı.  İğne kaydı ve parmağıma girdi. Ve iğne üzerinde fazla miktarda tedaviye çoktan dirençli hale gelmiş HIV virüsü vardı.

RM:  Ve ayrıca Hepatit C, okumuştum.

ES:  Ve Hepatit C, bilirsiniz komik-komik değil- fakat komik olansa gerçekten Hepatit C kapma şansım HIV kapma şansımdan büyüktü fakat Hepatit C’nin şuan bildiğimiz üzere ölümcül olduğunu daha bilmiyorduk.

RM: Doğru.

ES: Yani sadece HIV kaptın ve öldün.

RM: Doğru.

ES: İşte bu kadar.

RM: Bu doğru; öldün sen! Evet ve siz o an öleceğinizi düşündünüz. Panik yaptınız.

ES:  Evet, bilirsiniz şuan kusurlarımı sıraladığımda yani gerçekten utanç hissetmiştim ve bütün bu korkunç duyguları çekmiştim.  Fakat beni en çok mutsuz eden bu komik gibi fakat üzücü olan “ölüm” değildi; beni en çok üzen şey ailemin Tıp fakültesi borcumla kalacak olmasıydı.  Ve onlara yüklediğim bu borç, onlara yüklediğim bu hasta olma yükü ya da ölmek ve onlar için bu kadar acıya yol açmak- benim yaptığım buydu; bu benim hatamdı.  Ve genel olarak yalnız ölecektim çünkü bekârdım ve şimdi beni kim isteyecekti?  Bilirsiniz, şuan bana komik geliyor fakat gerçekten beni en çok mutsuz eden buydu.  Bilirsiniz, şimdi beni kim isteyecek?

RM:  Ve bütün bu ani düşünceler dakikalar içerisinde oluşmuş olmalı.

ES: Saniyeler! Saniyenin binde biri ve daha sonra devam etti; asla bitmedi.  Ve bu beni tamamen alıkoydu bilirsiniz bana geri dönerek alıkoydu.  Neden ben?  Kötü biri olmalıyım; bunu hak edecek bir şey yapmış olmalıyım.  Eğer bu dikkatsizliğin yüzünden olmasaydı bu gerçekleşmemiş olacaktı.  Bunu ailene nasıl yapabildin?  Bu onu sadece daha kötü yapan kendi kendini tekrar tekrar yargılamaktı.

RM:  Sizin mükemmeliyetçi, gerçekten başarı odaklı, açıkça yüksek başarı odaklı olduğunuzu anlıyorum.

ES:  Um, diğer kadınlar gibi?

RM:  (birlikte gülüyorlar)

ES: Üzgünüm; erkekler de tabi! 

RM:  Dolayısıyla, gerçekten, stres ve korkunun yarattığı, şuan hakkında yazdığınız her şeyi yaşadınız.  Fakat aslında bir yol var, her şeyin tersi ve buna Sevgi deniyor.

Ve bu üzerinde on yıl çalıştığınız büyük bir yolculuktu, doğru mu?

ES:  Birazcık daha fazla.

RM: On yıldan birazcık daha fazla.

ES: Bir ömür diyebilirim.

RM:  Bir ömür. (birlikte gülüyorlar)

ES:  Sekiz yaşlarımdayken bir Şaman olmak istiyordum, bilirsiniz ve bir tıp kadını olmak istiyordum.  Babam bilim adamıydı, bilirsiniz bu nedenle tıp rotasında gitmem gerekiyordu.

RM:  Evet.

ES:  Dolayısıyla, bilirsiniz, bir parçamın uzun bir süre anlam aradığını düşünüyorum.

RM:  Kesinlikle.  Evet, bu deneyimden sonra ne olduğundan bahsedelim.  En sonunda bedeninizi elde ettiniz çünkü sağlığınızı yeniden kazandığınız fakat yol boyunca kendi hakkınızda birçok şey öğrendiniz.

ES:  Mmmhmm, öğrendim.

RM:  Daha sonra ne olduğunu ve şuan ki yaptıklarınızın doğuşunu konuşalım.

ES:  Evet, o iğne batması orada kalmadı.  Yani kokteyl almalıydım…

RM:  Korkunç bir…

ES:  Beş korkunç aydı.  1996 yılıydı ve hemen sonrasında bilirsiniz her şey iyiye döndü çünkü dönüşmeme yardımcı olan bir kokteyl aldım fakat hastalandım onun için bir süreliğine çok hastaydım. Ve sonra, büyükbabamın öldüğünü; köpeğimin öldüğünü; bir kadının beni bıktırmaya başladığını ve Tıp Konsey’lerine mektuplar yazdığını bu yüzden işimi kaybedeceğimi düşündüğümü biliyorsunuz.  Sonra apartman dairem yandı ve daha sonra babam kalp krizi geçirdi.

RM:  (sinirli bir şekilde gülüyorlar) Bu komik değil.

ES:  Komik olmadığını biliyorum fakat bilirsiniz bu gerçeği yaşadım ve buna gülebilirim ve aslında kendime gülebilmem gerçekten en iyi tedavidir. 

RM: Evet.

ES:  Fakat hikâyeyi yazmamla tıkanmam arasında zaman var ve bu yalnızca ailemle konuşmam için referans oldu.  Bana iğne batmasıyla ilgili ailemle ilk konuştuğum anı hatırlıyorum ve bunu onlara söylemem bir buçuk iki günümü almıştı; onlara hemen söylemedim. Ailem oturma odamda etrafımda oturuyordu ve kız kardeşim beni tutuyordu ve herkes ağlıyordu. Kız kardeşim, “Biliyorsun yardım istemen 28 yılını aldı.” dedi.  Ve beni bulunduğum yere getiren, cidden aldığım en büyük mesaj; nasıl yardım isteyeceğimizi bilmememizdi. Yardım istediğimizde değerli hissetmemizi sağlayan ve bizi utandıran bu yüzden de yeterince bunu yapmadığımız bir şey vardır ve dolayısıyla ihtiyacımız olandan daha fazla strese gireriz.

Bu nedenle, bu deneyim benim hayatımın gidişatını değiştirdi. 96 yılıydı, depresyondaydım, yaşamak istemiyordum ve bilirsiniz başka birinin beni ezmesini istiyordum;  suçuma güvenerek kendimi öldürmek istemiyordum. 

RM:  Başka birinin onunla ilgilenmesini istediniz. (birlikte gülüyorlar)

ES:  Kesinlikle! Kesinlikle.  Bu yüzden, bunun içinden geçerken ve yaşam kurtarmak için değil insanlara yaşamlarına sahip olmaları için yardım etmek istediğimi keşfettim ve bu gerçekten benim görevim değildi, o esnada gönüllü olarak Herbert Benson’un Beth Israel Deaconess Hastanesi’nin bir bölümü olan Zihin/Beden Tıp Enstitüsü (Mind/Body Medical Institute)’ne başladım. Ve Herbert Benson yaklaşık bir yıl içinde,  programların yönetici doktoru olmamı teklif etti.  O zamanlar özel bakım doktoru olarak zaten çalışıyordum onun için sadece saatlerimi kısaltmayı ve özel bakım doktoru olmak için 5 yılı bitirmeyi ayarlayacaktım.  Enstitüde çalışırken stres, stresin vücuda etkisini ve Zihin/Beden arabuluculuğu, meditasyon, kognitif terapi, beslenme ve egzersizin psikolojiyi nasıl değiştirdiğini ve insanların daha iyi olduğunu öğrendim.

Bu süre içerisinde meditasyon ve egzersiz yaptım fakat yine de hastalarım arasında çalışırken panik ataklarım oldu çünkü ne emredilmişse onu anlatıyordum.  Hayatımdan nefret ediyordum. Sosyal bir hayatım yoktu çünkü arkadaşlarım taşınmıştı.  Bilirsiniz arkadaşlık kurarlar sonra taşınırlar. Dolayısıyla yalnızdım ve bilirsiniz değersiz hissediyordum.  Sosyal hayatım ailemin evine gitmekten ibaretti. 30’lu yaşlardaydım; bekardım ve işimden nefret ediyordum, bilirsiniz işte. 

RM:  Hastaların sana geldiğinde ve sende onlara verecek çok az kontrol olduğunu bilirken ne hissediyordun.

ES:  Bazen kızgın; bazen bezgin; bazen tiksindirici hissettim; diğer zamanlar suçlu hissettim, bilirsiniz eğer o benim gerçekten en favori hastalarımdan biriyse onunla konuşacağım zaman bir anlığına iyi hissederdim fakat hala sıkışmış hissederdim ve eğer başka soruları varsa, unut gitsin. Daha sonra kendimi yeniden stres içinde buluyordum ve kötü hissediyordum çünkü hastalarımı seviyordum.  Ve bilirsiniz başka herkesin de stresli olduğu bir atmosferde çalışıyordum ve meslektaşlarımla etkileşimde, bilgi paylaşımında, vakaları incelemede bulunamıyordum ve “ Bilirsin çok ilginç bir vakam var ve bunu seninle konuşmak istiyorum.” diyemiyordum. Dolayısıyla,  hiçbir kişiyle ya da şeyle bir bağlantım yoktu, kendim dahil; sadece tamamen yalnız hissediyordum. Geçirdiğim bunca yılın ardından bunun sadece benimle ve kendimi sevmemle ve sevildiğimi bilmemle ilgili olduğunu anladım ve bu yüzden onu başka yerde aramıyorum. Bu nedenle, kendime eğer kendimi sevseydim burada çalışabilir miydim? Ne yapardım? dedim. Ve cevap hayır’dı.  Eğer kendimi sevseydim hastalarımla daha fazla vaktimin olduğu, meslektaşlarımla işbirliği içinde olduğum, sadece insanlarla değil kendimle ve gerçekten bir şey ifade eden büyük bir amaçla ve bu sosyal sevgiyle, öz sevgiyle ve spiritüel sevgiyle bağlantıda olduğum bir atmosferde çalışmayı isterdim. Ve hayatımda daha iyi bir altyapıya ihtiyacım var dedim.  Bu sevginin daha iyi hissettiren bir şeye sahip olduğunu öğrendiğim zamandı. Dolayısıyla, işime ara verdim ve Doğu felsefelerine çalışmaya başladım; Qi Gong (Chi Kung) dersleri aldım; Yoga dersleri aldım; enerji çalışması yaptım; nasıl enerji çalışması yapıldığını öğrendim.  Çalıştım ve tek başıma bir akupunkturcu ile oturdum.  Ona öğrettim; o bana öğretti.  Ve hepsini enstitüde öğrendiğim Stres Psikolojisinin kisvesi altında bir araya getirmeye başladım. O bir araya gelmeye başlamıştı çünkü bu tamamen ya korkudan titrediğin ya da sevgiden titrediğin dengeyle ilgili-onlar evrenin, gezegenlerin ve insanların içinde titreştiği sadece iki titreşim.  Korkuyla titrediğinizde negatif psikolojiye girersiniz ve bu vücutta birden çok süreç demektir; duygusal, psikolojik, biyokimyasal, hormonal vücuttaki bütün sistemler negatif olur, motivasyon yeniden pozitif hale geçmenizi sağlar fakat eğer onunla ilgilenmezseniz negatif kalırsınız ve sonunda sistem kırılır ve hastalanırsınız.

RM:  Ve bizim toplumda çoğu insan böyle kronik bir şekilde yaşıyor, yaşamıyor muyuz?

ES:  Haklısınız, çünkü farklı olanını bilmiyoruz ve bedenimizin sinyallerine dikkat etmeyi bilmiyoruz.

RM: Korku psikolojisi hakkında konuşalım biraz.

ES: Evet, bu aslında biraz basit.  Bir aslan tarafından kovalandığınızı düşünürseniz, uyuyabilir misiniz? İmkânsız.  Bu yüzden, gerçekten o durumun içinde olmasanız da zihnin öyle algıladığı bir şey stres ve korkuya kapılmanıza yol açar…

RM: Bazı insanlar için her gün, her bir gün böyle.

ES: Fakat bu gerçekten farkında olmadığınız şeyden de olabilir, kan şekerinin düşmesi gibi.

RM: Evet.

ES: Bu zihin için strestir.  Her şey olabilir- eğer o an bir şey unutulmuşsa buna stres denir ve bu bedendeki bütün sistemlerin kullandığı adrenalin ve kortizon salınımının oluşturduğu otomatik ve bilinçdışı tepkiler olan Stres Tepkisine dönüşür. Adrenalin ve kortizon salınımı kalp atışının hızlanmasına, kan basıncının artmasına, kasların gerilmesine, bağışıklık sisteminin iltihaplanmasına ve hiperaktifleşmesine, sindirim sisteminin kapanmasına neden olur. Daha da devam edebilirim; bu bildiğiniz şeyler zaten.

RM:  Ve bu birçok hastalığın kaynağı, sonra.

ES:  Evet bu bütün hastalıkların kaynağı. Demek istediğim, Stres Tepkisi çok önemli, o olamadan ölürdünüz; aç olduğunuzu, üşüdüğünüzü bilemezdiniz ve eyleme geçmek için motive olamazdınız. Yani kızgınlık ve korku gerekli çünkü o size yolunuzda bazı haksızlık ve tehlike olduğunu söyler bu nedenle bir şeyler yapabilirsiniz.  Fakat Stres Tepkisinin devamlılığı size ve başkalarına zarar veren uygun olmayan bir tepkidir.  Bir şeye dikkat edemediğinizde, sorunu çözemediğinizde Stres Tepkisinin devamlılığı korkuya, çaresizliğe, umutsuzluğa kapılmaya başlamanıza neden olur ki bu da kısa vadede sizin için iyi olan uzun vadede sistemlerin kırılmalara yol açan Stres Tepkisi psikolojisidir.

RM: Bu şaşırtıcı.

ES:  Sistemin kırılmasından dolayı olmayan hiçbir hastalık yoktur.

RM:  Şimdi, şuan ki gibi zamanınız olup da kolektif bilince baktığınızda ne oluyor,  büyük bir “düşüş” görüyorsunuz, bu ekonomide neler olduğunu söylemenin nazik bir yolu- ve insanlar şuan topluluklarda hayatta kalma korkusu yaşıyorlar.

ES:  Bu doğru. Bu nedenle,  sadece benim türlerin normal hayatta kalma korkusu olan hayatta kalma korkuma sahip değilsin. Nasıl yiyecek sağlayacağım?  Nasıl yatacak yer sağlayacağım? Bu normal korkudur. Sadece bu değil, bunun da üstünde evrensel korku titreşimin de var bu yüzden çevren güvenli hissetmiyor. Gen’in sadece meydana geldiği çevreye göre kendini tanımladığını biliyor musunuz?  Bu yüzden, sevgi dolu bir çevre içerisinde o bir çiçek gibi açar ve korku dolu ya da nefret dolu bir çevrede o bir tomurcuk gibi kapanır.

Ve bu bizim yaptığımız şeydir.  Bu yüzden, eğer biz sevgi dolu, şifalı ve güvenli bir mekândaysak araştırmak, problem çözmek için güvenli hissederiz ve gerçekten psikolojiniz daha düzgün olur. Korku içindeyseniz zihniniz kapanır. Nörotransmiterler beyninizin kognitif süreci ve yüksek düşünüşü gerçekleştirdiğiniz kısmına giderler ve kapanırsınız.  Çünkü bir aslan tarafından kovalanırken tek düşünceniz A noktasından B noktasına nasıl ulaşacağınızdır, şuan vergilerinizi nasıl ödüyorsanız, doğru mu?

RM: Evet.

ES:  Dolayısıyla, kapanırsınız ve korkunun varlığı gerçekten ben yalnızım; ben soyutlanmışım; güvende değilim gibi hislere yol açar ve aşırı temkinli olurum; sürekli omuzlarımın üzerinden bakarım çünkü aslanın nerde olduğunu bilemem.  Bunlar bilinçdışı olarak her zaman olur.

RM: Ve şimdi bu topluluklarda oluyor.

ES:  Şimdi bilinçli de oluyor.

RM:  Evet.

ES:  Bu nedenle, olan şey sisteminizin giderek daha çok kırılması ve sakinleşmemesidir.

Dolayısıyla insanlara öğrettiğim şey; bu psikolojiyi nasıl değiştirecekleri, yeni doğuş mekânına o psikolojiyi nasıl taşıyacakları, kimin değişmeyeceği ve sorumluluğunun bakacaklarının olmadığıdır. Çünkü alet çantalarında aletleri yok, henüz, hiçbir şey yapılamaz.  Kabul ediliyorlar ve seviliyorlar ve korunup kollanıyorlar, sırf bu an için sonradan beyinleri açılabiliyor, bilinç merkezleri açılabiliyor; her ne durumda olurlarsa olsunlar onlara yardım eden spiritüel kaynaklarla ya da kendi öz kaynaklarıyla ya da sosyal kaynaklarla ya da sevgiyle bağlantı kurabiliyorlar.

RM:  Çünkü şuan ne varsa gelecekte durum öyle olur.  Yani biz ne olursa olsun kognitif olarak yolumuzu araştırabiliriz, bilirsiniz, vergi ödemek, ya da evde bir şey yapmaya çalışmak, fakat sizin söylediğiniz gibi gerçek olan bu deneyime doğru nasıl akacağımızı kontrol etmemizdir.  Ve gerçekten onu güzelce detaylandırınız; kitapta küçük muhteşem kendinizi sınama testleriniz var, böylelikle stres-dışı skalanın ve sevgi ve öz saygı skalasının neresinde olduğunuzu vesaire görebilirsiniz.  Ve her zaman doğrudan alabildiğiniz şeylerden biri, bu arada fonksiyonel biçimini ele alma bakımından, solunumdur.  Solunumun korku üzerindeki etkilerinden bahsedelim biraz.

ES:  Korku Tepkisi ya da Savaş ya da Kaç Tepkisi içerisindeyken, doğal olarak solumayı durdurursunuz.  Aslında hipervantilasyona başlıyorsunuz çünkü çok fazla oksijene ihtiyacınız var; çılgın gibi dövüşmek için ya da cehennemden kaçmak için çok fazla oksijene ihtiyacınız var.  Bundan dolayı, hipervantilasyona ya da nefesinizi tutmaya başlarsınız.  Ve insanlar yalnızca etrafta günlük gezintilerini yapsalar çok sık solumadıklarını fark edeceklerine eminim.

Aslında hücrelere giden oksijen arzını kesiyorlar.  Dolayısıyla, bu sağlıklı olamaz; sadece daha fazla korku gibi şeyleri besleyen stres olur.  Bu yüzden, sadece nefes alışımıza ve nefes verişimize odaklanarak gerçekten bu korku tepkisini, stres tepkisini yavaşlatmaya başlayacaksınız ve daha zengin kaynaklı daha rahat olabileceğiniz kanalları açmaya başlayacaksınız.

Korkuyu ifade eden bir başka bölümse ben yeterli şeye sahip değilim ya da ben yeterli olmayacağım dır.  Şimdi, eğer solunumu düşünürseniz, soluk aldığınız sürece soluk vereceğinizi ve soluk verdiğiniz sürece soluk alacağınızı içtenlikle bilirsiniz.  Ben bunlardan sadece birini ya da sadece diğerini yapmam çünkü bu bir sürekliliktir.  Bu nedenle, bu ben yeterli olacağım ve yeterli şeye sahip olacağım ı bilmeyi varsaymanın bir parçasıdır.  Bu, bu çalışmanın ilgili olduğu şeydir; bu bilinçdışını yeniden programlamakla ilgilidir dolayısıyla şüpheli inanç yoktur, içinizde soluk alacağınıza dair şüpheli bir inanç olmaması gibi.  Soluk verdiğiniz sürece diğer soluk almanın geleceğini bilirsiniz ve gitmesine izin verirsiniz çünkü bir şeyin geleceğini bilirsiniz.

RM: Ve yaşayacaksınız.

ES:   Bu, ben bu $ 100 doların gitmesine izin veriyorum çünkü diğer $ 100’ın her an geleceğini bilirim gibidir.  Tamam, bu biliniyor; bu o varsayımdır.  Bu arkasında yatan bir sırdır, bir Sır, çünkü Sır, Çekim Kuvveti Yasasının çalışması, sadece ben yapacağım, ben yapabilirim, yeterli şeye sahip olacağım ve yeterli olacağım varsayımına sahip olmakla ilgilidir.  Fakat sonuçta eğer böyle programlanmamışsak; eğer iyi olma, problem çözme, yeterli olma deneyimini yaşamamışsan, içinde bu varsayıma derinden sahip olamazsın.  Ve bunun için insanlar korku deneyimleri yaşadıklarında yalnızca aynı şeyi yaşamışlarsa eski hatıraları tetiklenir.  Bu nedenle, bu geçmişi şifalandırmak zorundadırlar; bilinçdışı zihinleri ben yeterliyim ve yeterli şeye sahibim ve bu yüzden yeterli olacağım a inandırmak için iyileştirmelidirler, bu yüzden solumanız gibi yaşamı sürekliliğe bırakabilirsiniz.  Bundan dolayı, solunum gerçekten inanç sistemini desteklemeye yardım eder.

RM: Evet bu komik çünkü demek istediğim bu kavram bir süredir etrafımda vardı fakat uzun bir süre hatta televizyon dünyasında bile kötülenmişti.  Al Franken’ı Stuart Smalley’i oynarken hiç gördünüz mü bilmiyorum?

ES: Oh evet! Bu doğru; bu doğru.

RM:  Kahretsin yeterince iyiyim!

ES: Bu doğru; bunu unutmuştum!

RM: (birlikte gülüyorlar) Bu yüzden, insanlar bu “Aman Allahım! Hay Allah, sen bunu yapmak zorunda değilsin” e sahipler. Fakat bunu yaptığımız zaman bunun ardında çok katı bir bilim yatar. Bunun hakkında biraz konuşabilir misiniz? Şimdi ben yeterince iyiyim e ve Sevgi Yanıtına bir bakalım.  Bunu inceleyerek başlayalım.

ES: Evet bu yine Korku Tepkisi ile Stres Tepkisine karşı bir panzehirdir.  Stres Tepkisi “ben yalnızım; burada beni koruyan biri yok; destekleneceğime güvenemem; ben her zaman aşırı temkinliyim” görüşlerini temel alır. Bu böyle çünkü ne yaptığım önemli değil, ben yeterli değilim ve yeterli şeye sahip olmamam önemli değil. Dolayısıyla, bu stresin ile ilgili olduğu şeydir. Tıpkı benim söylediğim gibi stresin tanımı; zihin yeterli olmadığını algıladığı ya da yeterli olmadığı zamandır.  Öyleyse, bunun panzehiri nedir?  Ben yeterliyim ve ben yeterli şeye sahibim.  Bunu nasıl yaratabiliriz?

Evet, bir bakalım.  Seviyi kabul ettiğimde, beslenmeyi kabul ettiğimde, bir bebek ağladığında ve biri gelip o bebeği kaldırdığında sözlü olarak birçok şey öğrenilir. Öğrenilen;

a)Ben önemliyim ve birinin gelmesi, beni dinlemesi, beni kabul etmesi için yeterince değerliyim. Ve sonra beden temasına da sahibiz, dokunma gerçekten bedenin düzene girmesine izin veriyor. Bu Homeostatik Düzenleme olarak tanımlanır. Homeostatik sadece denge anlamına gelir. Bundan dolayı, bedenin psikolojisi beden temasıyla düzenlenmeye başlayabilir. Bir kalp hücresini diğer kalp hücrelerinden ayırdığınızda, fibrilat başladığını ve kalp hücresinin öldüğünü biliyor muydunuz? Ve eğer diğer kalp hücreleriyle yeniden bir araya koyarsanız hücre yaşama geri dönüyor.

RM:  Bir rezonans.

ES:  Bizim bir arada olmaya ihtiyacımız var; dokunmaya ihtiyacımız var; biz sosyal varlıklarız.  Bu yüzden, bunu da öğreniyorsunuz. Ben iyiyim; biri beni koruyor.  Onlar gelecekte kendilerini benim için feda edecekler çünkü geri geleceklerine söz veriyorlar.  Sevildiğime ve desteklendiğime güvenebilirim. Tıp dilinde buna Plasebo Etkisi denir.

Fakat gerçekten sağlığı hatırlatıyor; iyi olacağım biliniyor çünkü onu koruyorum. Daha sonra olansa şudur, bu bebeğe bakan bir anne, bir baba, bir aile ya da bir yetişkin yanlış olan şeyi anlamaya çalışıyor çünkü konuşamıyorlar böylelikle susturuyorlar. Daha sonra bebek derin derin nefes almaya başlıyor; bebeği sakinleştiriyorlar. Dolayısıyla, öğrendiğimiz bir diğer şey; rahat ve yavaş olduğumuz zaman, daha derin nefes almaya başlıyoruz ve neler olduğunu gerçekten anlayabiliyoruz. Bebek aç mı? Bebek yorgun mu?  Bu kirli bir bebek bezi mi?  Ve problemi çözersiniz. Ve bu yüzden strese birçok seviyede dikkat edilir.  Eğer bu tekrar tekrar yapılırsa bilinçdışı zihin bir tahmin ve gelecekte bunun yeniden olacağı varsayımını geliştirir çünkü zihin şuan nasıl hareket edeceğine her zaman geçmişe geri dönerek karar verir.

Dolayısıyla, sevgi- Sevgi Yanıtı- eğer imgelemeyle yaşamınızda sosyal sevginin, öz sevginin ve spiritüel sevginin sevgi piramidini yaratması için bir altyapı canlandırırsanız, verdiğiniz ve diğerlerinden, hayvanlardan, kendinizden ve kendinizden büyük olan ruhtan, doğadan ve inandığınız herhangi bir şeyden aldığınız şey Sevgidir. Ve bu egzersizi gün boyu yaparsınız, meditasyon ya da belirli egzersizler korunduğunuzu, birinin sizi sevdiğini, hayranlık içinde olduğunuzu imgeleme yoluyla, sizi yeniden sevgi mekanına döndürebilir. Bütün bunlar, Stres tepkisini terse döndüren ve kesen peptidler ve hormonlardan olan Morfin ve oksitosin salınımıyla birlikte sevgi psikolojisini getirir.

RM:  Evet ve ilginç olarak, eğer buna yüksek bir sosyal seviyeden bakarsanız, kültürel olarak 50’li yıllarda korkunç derecede yıkıcı olarak düşündüğüm bazı şeylerin başlangıcı vardır.  Bu Dr. Benjamin Spock’un aslında çocukluk günlerimden bildiğim, çocuklara kendileri için daha çok sorumluluk almalarına izin verin; çocuk ağladığında onu kucağınıza alıp doyurmak zorunda değilsiniz çalışmasıydı.  Bilirsiniz bu izin hakkı ve bağımlılık hissi ve bütün bunları yaratır.  Daha sonra Cinsiyet Devrimine doğru bir süreç var, alıntı boyunca, “Kadınların Özgürlüğü” ve aslında, siz soyutlanmış varlıklarsınız.  Erkekler ve kadınlar birçok insan, tabi kadınlar dövülmelerinden dolayı biraz daha kötü bir durumdalar, fakat ben kadın ve erkek diye düşünüyorum- herkesin kendi soyutlanmışlığı içinde olduğu kavramına inanıyor. Apartman daireme gücüm yetebilir; Ev arkadaşına ihtiyacım yok ve sana ihtiyacım yok!

ES:  Bu doğru ve daha sonra 80’lerde daha ileri gitti, bilirsiniz “Bana, Bana, Bana,”.  Geniş ailelerimizle yaşamıyoruz; uzaklarda yaşıyoruz.  Çok fazla sosyal iletişimimiz yok; kendi şehirlerimize gitmiyoruz. İnsanlar, bilirsiniz, din konusunda üzüntü duyuyorlar çünkü din korku temellidir.

Onlar kendi işlerini yapıyorlar. Birinin diğeriyle bağlantısını kaybetmişiz. Kendi kendimizle bağlantıyı kaybetmişiz ve bilirsiniz bu bizim için çok zararlıydı.  Fakat öğrenmenin büyük skalası içerisinde bilirsiniz her imkânın gelişim için bir fırsat olduğunu düşünüyorum, orada bizim öğrenmemiz için önemli olan bir şeyler var; yalnız olamayız, bir çocuğun desteklenmeye ihtiyacı vardır.  Fakat bir çocuğun bir şeylerle başa çıkması için cesaretlendirilmeye de ihtiyacı vardır.  Şu ya da bu biçimde çocuklar yürümeyi öğrenmeye başladığında arkalarından yürümemiz gibi ve daha sonra arkasında durur ve yürümesine izin veririz. Dolayısıyla, yapabildiğini öğrenmesine izin veriliyor, bilirsiniz, Küçük Makine yapabiliyor gibi. Yapabildiğimi düşünüyorum; Yapabildiğimi düşünüyorum; Yapabildiğimi düşünüyorum ve bu genel destekleyici durumda olmak bilirsiniz orda oturur ve “senin için bir alan ayarlayacağım,” dır.

Ve gerçekten doktorlara geri dönüş, bu bizim tahmin ettiğimiz şey, bir şifacı, bir kişi ya da bir ilişki içinde birinin onların problemleri hakkında çalışabilmesi için bir alan ayarlayabilmeli.

 Seni bağlamak istemiyorum; sadece sana alan ayarlamak için buradayım. Ve böyle oldukça bilirsiniz bu çocukları bu kadar çok besleyerek bencil ve narsist olmalarını sağlayan bütün bu Özdeğerlilik Hareketi’ne başka bir yoldan giden Dr. Spock’dır.

RM:  Doğru. Kesinlikle.

ES:  Dolayısıyla, arada bu var. Eğer ben aile olarak dengeliysem ve kendimi geliştirmişsem ve stresimle mücadele ediyorsam, çocuğumun beni bir aile olarak ya da bir kişi olarak onaylaması için mükemmel olmasına ihtiyacım yok; yalnızca kimlerse o olmalarına izin verebilirim ve onların süreçlerini destekleyebilirim; onlara yaşam boyu yardım edecek araçlar verebilirim.

Banka hesaplarına para yatıracağım böylelikle bir yetişkin olup ayrıldıklarında ihtiyaçları olan kaynaklara sahip olacaklar; yaşam koşullarıyla başa çıkmak için gereken kaynağa sahip olduklarını bilecekler.  Eğer onları korursam, ilerde korkak olacaklar. Bunun için, bu faydalı olmak da olmuyor.

Dolayısıyla, bu gerçekten kendini geliştirmekle ilgilidir. Ve bu yeniden başta söylediğim nasıl yardım isteyeceğimizi bilmediğimize, yardım istemek ve almak için yeterince değerli olduğumuzu bilmediğimize geliyor.

Bu nedenle, sevgiyi vermek ve almak çok önemli çünkü bu solunum gibi bir sürekliliktir.  Sadece nefes vermiyorum nefes de alıyorum. Sadece vermiyorum; almalıyım da ve bu bencilliğimden kaynaklanmıyor. Vermek için almalıyım çünkü diğer türlü boşum ve sonra kızgınım ve korku doluyum ve kısırdöngüye geri dönüyoruz.

RM:  Alıyor olmanın etrafında birçok suç var.  Oh, bencilim. Oh hayır, bunu kendim yapabilirim; “birini kullanıyor” olmak istemem ve işte onun gibi bir şey.  Dolayısıyla, bu anlayışın üstesinden gelmeli ve topluluğun bir parçası olduğumuzu hatırlamalıyız.

ES:  Bu doğru. Bu doğru; ben sevgi dolu bir varlığım ve bensiz bilirsiniz seni sevemem; seni dolu dolu, tamamen ve koşulsuz sevemem çünkü bir şeyleri geri isteyeceğim ve bu koşul demek ve bu saf değil. Verebilmeye ihtiyacım var çünkü yapabilirim, yapmam gerekiyor değil ya da yapmalıyım değil çünkü yapabilirim bilirsiniz bardağım yağmurla doldu.

Bu nedenle, bunu gerçekten kendi kendini doldurmak diye adlandırıyorum. Ve strese girdiğinizde ya da korkuya kapıldığınızda bu gerçekten çok basit bilinen bir şey; kötü hissettiğiniz her an olabilir.  Bu kadar basit gerçekten.  Baş ağrınız olabilir; kızgın ya da sinirli hissedebilirsiniz; yorgun hissedebilirsiniz; Stres Tepkisi içindesiniz. Bu kadar basit. Bununla ilgili bir şey yap.

Yatmaya git; bir şeyler ye; meditasyon yap.  Sistemin sana ben sıkıntıdayım, bir şey yap diyor.  Bu yakıt deponuz “Boş” sinyali verdiğinde aldırmamak gibidir ve kendi kendinizi doldurmuyorsunuz. Hepsi bu kadar. Kendinizi doldurun.

RM: Evet, ilginç olduğunu düşündüğüm bir şey yazıyorsunuz; tam bir meditasyon olmayan az bir egzersiz ya da dua eşittir.  Bir örnek vermişsiniz- “Bunu deneyin; neler olduğunu görün.” diyorsunuz.  İki farklı duanız var, onu Lütfen, Tanrım, gün boyu başarmamda bana yardım et.Bu bir numaradır.

ES: Doğru.

RM:  Bu duayı ettiğiniz zaman neler olacağını izleyin ve kimyasal olarak neler olduğunu tartışın; duruşa ve ruha neler oluyor.

ES:  Bu doğru. Kelimelerinizin altında negatif varsayımlar varsa…

RM:  Yaşam sömürücü! Gün boyu başarmamda bana yardım et, lütfen.

ES:  Şu ya da bu. Bilirsiniz, bunun altında yatan varsayım ben başaramayacağım dır.  Dediğim gibi Çekim Yasası-korku daha fazla korkuyu doğurur; sevgi daha fazla sevgiyi doğurur.  Bunun için, eğer sizin ifadeniz, duanız, her ne söylüyorsanız negatifse, sonrasında alacağınız şey de o olur. “Tanrım, gün boyu başarmamda bana yardım et.”  Evet, varsayım onun başaramayacağıdır. Doğru mu?

RM:  Doğru.

ES:  Dolayısıyla, bu alçaltan bir psikolojidir. Kalp kapanır; baş alçalır. Bu yalnızca korkunç bir histir ve herkes bunu yapabilir ve hissedebilir; ben buna psikoloji tanıklığı diyorum.

RM:  Doğru.

ES:  Ve bunun tersi…

RM:  Bugün bana hayat verdiğin için şükürler olsun! Muydu? (birlikte gülüyorlar)

ES:  Demek istediğim etrafta böyle dolaşan depresyonda biri gördün mü hiç? (Baş dik tutulan)

RM:  Hayır, asla.

ES:  Göremezsin! Hepsi budur. Bu hayranlıkla ilgilidir. Sevgi Yanıtı hayranlık ile ilgilidir.  Eğer Sevgi psikolojisinin ne olduğunu anlamak isterseniz? Hayranlık zamanını düşün.  Bu günbatımı olabilir; çocuğunuza bakmanız olabilir; âşık olmak olabilir ve sevdiğinizin gözlerine bakmanız olabilir.

RM:  Bu sizin kediniz ya da köpeğiniz olabilir, ya da…

ES:  Bu sizin kediniz ya da köpeğiniz olabilir; bu herhangi bir “hayranlık” deneyimi olabilir.  Bu minnet, hayranlık ve lütuf durumudur ve psikoloji değişecektir. Karıncalanmayı tüm vücudunuzda hissedeceksiniz, kalbiniz açılır, kaslarınız rahatlar, baş ağrınız geçer ve o an Zaman durur çünkü sıkıntılarınız geçer hatta bu yalnızca o anlık olsa bile. Bu bir Sevgi Yanıtıdır.

RM:  Fakat o anlar önemlidir, öyle değiller mi?

ES:  Onlar artarlar ve sadece artmakla kalmazlar bilinçdışı zihin bunu gerçek olarak algılamaya başlar.

RM:  Evet.

ES:  Ne biliyorsunuz? Yeterli olabilirim. Yeterli şeye sahip olabilirim, daha arttırılabilir.  Bu nedenle daha fazla yaparsanız daha fazla yararlanırsınız diyorum. 

RM:  Mmmhmm. Biraz bahsettiğiniz Sevgi Piramidinden konuşalım.  Bütün detaylara giremeyiz çünkü biz insanların gerçekten bunu kendi kendilerine kazanmalarını istiyoruz.

ES:  Kitabı oku.

RM:  (birlikte gülüyorlar) Evet, kitabı okumaya ihtiyaçları var çünkü bütün her şeyin üzerinden geçecek zamanımız yok.

ES:  Doğru.

RM: Neden biraz “Kalkan” kavramından konuşmuyoruz. Bu ne anlama geliyor?

ES: Evet, Kalkan, o an insanlara yardım etmek için önerdiğim bir anımsatıcıdır, tam burada ve şuan, çünkü bilirsiniz, herkes derin düşünceye dalabilir- evet herkes değil; yani meşgul insanlar derin düşünceye dalarken zor zamanlar yaşarlar.  Bu nedenle birçok araç öneriyorum çünkü bilirsiniz, hayatım çok dolu ve yoğun- fakat bu şunun içindir; gerçekten kızgın olduğunuzda ne yaparsınız? Gerçekten endişeli hissettiğinizde ne yaparsınız? Kontrolden çıktığınızda ve ne yaptığınızı bilmediğinizde eşinizle ya da kocanızla bunu tartışmaya başladığınızda; kontrolden çıkıp ve gerçekten yalnızca benimsenmeyi istediğinizde ne yaparsınız? Bilirsiniz, daha sonra ne yaparsınız? Bundan dolayı, Kalkan anımsatıcıdır; bu altın ışığın gözde canlandırılmasıdır da; Gök, güneşin üstünüzde parlaması gibi açılır.

RM: Evet.

ES:  Bütün bedeninizde Işığın altın ışınlarının parlaması, ışığın kalkanı etrafımızı kaplar, koşulsuz sevgi ve lütuf.  Işık varlıklarını imgeleyebilirsiniz; bilirsiniz eğer ailenizle aranızda iyi ilişkiler varsa onları imgeleyebilirsiniz ya da sadece sevdiğiniz insanların ruhlarını imgeleyebilirsiniz. Ben melekleri imgelemeyi seviyorum. Biliyorsunuz Yahudi olarak yetiştim, fakat hala Kutsal Ana’yı severim ve kanatlarının ışıkla aralanışını imgelerim ve o kollarını etrafıma sarar ve çocuğun bu deneyimi canlandırması gibi bir anlığına beni tutmasına izin veririm.

RM: Evet.

ES:  Ve olmak ya da o an bir şeyi yapmak zorunda olmadığımı hissetmeme izin veririm ve hiçbir uzvum çabaya gerek duymaz. Daha sonra o harflere doğru ilerlerim- anımsatıcı: “S” yavaşlamak için, bu Kalkanı yaptığım için yavaşlarım.  Sonra, bir sonraki harf en önemlisidir; o onurdur.

Gerçekten onur, deneyimlerinizi hissetmenizin ve onurlandırmanızın bir yoludur.  Çoğu zaman utanç ya da suçluluk içerisine gireriz.

Bu nedenle, bu şununla ilgilidir: Stres Tepkimin bana yanlış bir şeyler olduğunu söylemesinden onur duyuyorum. Bu deneyimi onurlandırıyorum ve ne olmasına ihtiyacı varsa onu olmasına izin veriyorum bu yüzden iyileşmek için bir fırsatım olabilir.  Ve nefes vermeyi unutmadan nefes alacağım. Ve sonra burada gerçekten ne olduğunu dinleyeceğim.  Neden ben tetiklenmiştim? Bu durumun içerisinde bana yeterli olmadığımı ya da yeterli şeye sahip olmadığımı hissettiren nedir? O cevabı dinleyeceğim ve cevap ne olursa olsun onu şifalandırmaya karar vereceğim. Durumu ele almaya karar vermeyeceğim çünkü hemen şimdi yapmak zorunda değilim. Durumu daha iyi ele alabilmek ve gerekli olan kaynakları yeterince kapsamlı alabilmek için psikolojimi değiştirmeye karar vereceğim. Dolayısıyla, dinlenen cevap her ne olursa olsun, onunla birlikte kendi kendimi şifalandırmaya karar vereceğim.  Bunun nedeni kendimi saygı değer hissetmediğim bir durumda, kendimi saygı ile doldurmam olacaktır; gerçekten bu ışığı, bedenimden akarak üzerime, kalbime düşmesi ve beni saygıyla doldurmak için kullanacağım. Ve sözel bir komut kullanabilirsiniz ve kitapta farklı türde tüm sözlü komutları verdim. Ben yeterliyim; ben yeterli şeye sahibim en iyisi.

RM: Ve bu derin bir koşullu tepki haline gelir.

ES:  Kesinlikle. Bunu daha fazla yaptıkça, bilinçdışı zihin onu daha fazla içine alır.  Ve bu bir olumlamadan farklıdır; bunu netleştirmek istedim. Bu bir olumlama fakat bu pozitif psikolojik deneyim bağlamında oluşuyor. Bu nedenle, Pavlovyan Etkisi gibi bu gerçekten bir Mutluluk Etkisi. Beden psikolojiyle ilişki kurmaya başlıyor- bu kelimelerle pozitif bir psikoloji,  bu nedenle gün içinde o sözleri daha sonra söylediğin zaman pozitif psikoloji uyandırılacaktır.

RM:  Hmmm. Ve süreç boyunca ilerleyerek, geçekten hayatınızın geri kalanında bu piramidi inşa ederek diğerleriyle de etkileşimde bulunmalısınız, daha önce de söylediğiniz gibi sosyal sevgi, öz varlık sevgisini almalısınız ve daha sonra sevginin daha ileri ruhsal türüne yönelmeye başlamalısınız. Ve biraz önce konuştuklarınız, ruhsal anlayışların çoğuna ya da ruhsal sevgiye köprü oluşturuyor gibi. 

ES: Bu doğru.

RM:  Ve sizin bahsettiğiniz, gerçekten çok beğendiğim bir diğer şey; bu harman yolculuğu boyunca bütün bu sevgilerle beraber bir Ruh Ailesi yaratmaya başlamanın çok faydalı olduğudur. Bunu hakkında konuşabilir misiniz?

ES:  Evet. Mükemmel değil mi! Evet, bilirsiniz çoğu insan burun kıvırır.

RM:  Biz hepimiz şu ya da bu yoldayız! (birlikte gülüyorlar)

ES:  Bunun nedenin dünyanın çok zor olması diye düşünüyorum.

RM:  Evet!

ES:  Hepimiz stres içinde yaşıyoruz ve çoğu zaman- kimse mükemmel aileye sahip değil- ve bazı insanlar gerçekten korkunç ailelere sahipler. Ve çoğu kez kan bağın olan ailen senin ailen olamıyor. 

Çok şükür gerçekten iyi bir aileye sahibim. Çok fazla kendi görevlerimiz için yaşıyoruz.  Bilirsiniz iyileştik, geliştik ve ailem Ruh Ailemin bir parçası.  Fakat kan bağın olan ailen mutlaka senin ailen olmak zorunda değil. Bu yalnızca insanlarla iyi sevgi çemberlerine sahip olmaktır, vermeyi ve almayı paylaşmak, gerçekten derin bir seviyede bağlı olduğun bu insanlar; bu insanlar senin Ruh Ailen.

Ve sadece bir insan senin için her şey olmamalı. Bu diğer problemdir; bir insana her şeyimiz gibi bakarız.

RM:  Evet.

ES:  Fakat eğer ben kendi içimde bir bütünsem, farklı şeyler için benimle birlikte olan çok fazla insana sahibimdir.  Ve oradaki her bir insanın verdiği ve aldığı bir paylaşım vardır. O insanlar sizin Ruh Aileniz haline gelir- o insanlar bu dünyada olmanızın bir nedeni olduğunu hissetmenizi sağlarlar ve yalnız değilsinizdir.

Onlara her zaman gidebilir ve yardım isteyebilirsiniz ve onlar da size gelebilir ve yardım isteyebilirler.

RM:  Fakat sizin kendinizi oradan biraz dışarıya koymanıza ihtiyacınız var. Bu onların yalnızca kapı eşiğinizde görünecekleri anlamında değildir; kalbinizi titreşim alanı yaratmaya başlayıp bunları çekmesi için biraz dışarıda tutmanıza ihtiyacınız var.

ES:  Bu doğru ve kendinizi sevgi dolu hissetmediğiniz zaman bunu yapmak çok zor.

RM:  Evet.

ES:  Birçok çalışmam, çoğu çalışmam bu nedenle imgelemeyi, ruhları, kelebekleri o sevgiyi almanı sağlayan her ne olursa onu kullanarak imgeleme boyunca deneyimi canlandırmayı, sadece ışığın kendisi olsa da olmasa da, Güneşten o ışığı içine alarak seviyorum diye söylemeyi ele alır. Bu geçekten bilinçdışı bir inanç olan ben sevgi doluyum inancını yaratıyor. Kalbini olabildiğince açık tutacaksın ve insanlarla bağlantıya geçeceksin ve şimdi bir Ruh Ailesi yaratıyorsun. Bu nedenle, bu süreçte gerçekten spiritüel sevgiyle bağlantı kuracaksın çünkü ruhsal sevgi her şeyi aşar. Tam olarak o Varlığa Dalış’a bağlandığınız zaman, o sevgi dışarıda olandır, ona ne ad verirseniz verin ya da ne olursa olsun- beklide o sadece daha yüksek titreşimli Biziz- onunla bağlantı kurduğunuzda o her şeyi aşar. Siz bağlantıda olduğunuzu biliyorsunuz; siz Bir olduğunuzu biliyorsunuz; yapayalnız olmadığınızı biliyorsunuz ve korku hissetmezsiniz. Bu benim için Varlığa Dalış ya da bu ruhsal sevgiye bağlandığınız inanılmaz bir şeydir. Bir Ateist ya da Agnostik dahi olsanız bu önemli değil çünkü sevgiye bağlandığınız zaman o an orada alırsınız.

RM:  Evet, kesinlikle.  Bu çok doğru. Şifanın baskın frekansı. Şimdi, tüm bunları bir araya koyarsanız- ve bu arada kitapta insanlara o patikalarda, o duygularda onu desteklemede yollarını bulmaya yardım çok. İnsanlara o egzersizleri yapmalarını önemle tavsiye ediyorum. Fakat siz bunu kullanmaya yıllar önce hastalarınızla başlamıştınız ve şuan sonuçlarda ne görüyorsunuz. Biraz tıp kısmına geçelim.

ES: Bu eğlenceli bir görev.

RM:  Evet. 

ES:  Bu gerçekten tıptan daha fazlası; bu onların hayatı! Öncelikle, onların psikolojik semptomları düzelir, daha iyi duruma gelirler. Eğer geri dönmek ilgili bir ipucu hissetmeye başlarlarsa, bu problem haline gelmeden önce ne yapacaklarını bilirler bunun için psikolojik olarak daha iyi hissederler.  Fakat bundan da fazlası onlar daha fazla daha çok kendinden emindirler; sevgi dolu olduklarını bilirler; daha iyi seçimler yaparlar; onlar için kötü olan son ilişkileri onlar için iyi olan iyi ilişkilere dönüşür. Bilirsiniz, onlar ya onlara gerçekten stres yaratan problemlerle uğraşma ya da bırakabilme ve daha iyi bir şeyler bulabilme görevlerine sahiptirler.

Çevremde, bilirsiniz “Bunun bir durgunluk dönemi olduğunu biliyorum fakat daha fazla şey gelecek” diyen insanlar var.  Biliyorsunuz, tekrardan, bu arakasındaki bir sır, bir Sır; bu bir Çekim Yasası’dır; eğer kendim için çalışırsam ve titreşimimi değiştirirsem geri kalanlar izleyeceklerdir ve sonuca takılı kalmayacağım çünkü biliyorum ki ne olursa olsun ben iyiyim.

RM:  Evet, bu en büyük olan- sonuca takılmamak.  Sizin listenizde işaretli olmak zorunda değil.

ES:  Bu doğru; Bu doğru.

RM:  Dolayısıyla, toparlarsak, paylaşmak istediğiniz son düşünceleriniz var mıdır?

ES:  Evet kendi kendilerini suçlamamanın, bulundukları yol ya da hayatları hakkında kötü hissettiklerinde, çocuklukları, şuan ki yaşamları ne olursa olsun onu yeniden programlayabileceklerini; herkesin bunu yapabileceğini bilmenin herkes için gerçekten çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu sadece zenginler için değil; bu sadece meditasyon yapmaya vakti olanlar için değil;  hatta sadece eğitimli insanlar için değildir.  Bu masaya yemek koymak için üç işte çalışan bekâr bir anne içindir.  O bu görevi başarabilir.  Bu egzersizler kolay ve pratiktirler ve hızla yapılabilirler. Bu kitapta sevdiğim şey herkesin bunu yapabilmesi. Biliyorsunuz ben oldukça sade bir insanım ve gerçekten basit şeyleri seviyorum. Ve bilirsiniz bunları herkes yapabilir ve gerçekten diğerlerine sevgiyi yaymak için insanların bu egzersizleri yapacağını ve kendi aralarında sevgiyi bulacaklarını umuyorum. Ve sonra bir gün- buna Eğlence Etkisi diyorum- bilirsiniz eğer sizi eğlendirirsem siz de bir başkasını eğlendireceksiniz ve sonra biraz barış içinde olabiliriz belki.

RM:  Kesinlikle!  Bu hayatı daha komik hale getirir.  (birlikte gülüyorlar)

ES:  Bu doğru! 

RM: Çok teşekkür ederim!  Gerçekten zamanınız için teşekkürler.  Mesajlarınızı ve yaptığınız çalışmayı takdir ediyorum.  Siz haklısınız, bu çok basit ve derin.

ES:  Bu doğru. Benimle olduğunuz için teşekkürler. 

RM:  Eva’nın tam çalışmasını paylaşmak için kitabından bir kopya alabilirsiniz, Sevgi Yanıtı Amazon’da ya da diğer büyük kitap satıcılarda mevcut.  Bu bedeninizi ve yaşamınızı sevgi frekansıyla iyileştirmek için muhteşem bir el rehberi.  Şifa üzerine diğer benzer bilgiler için Lorraine Günü (Lorraine Day) Bölüm 1 ve 2 röportajımızdan yararlanabilirsiniz. Bir dahaki sefere kadar, CMN’yi takip ettiğiniz için teşekkürler.

Çeviren: Naciye Kavas

   
       

Sayfa başı